Şimdi eşim dostum beni fakirim sanıyor, konservatifim kimse bilmiyor...
Öyle yani gençler...İşe başladığımdan beri herkes benden whatsapp soruyor(ni gadan popülaritem var görün :P )Yok, diyorum, benim telefonum uyumlu değil. Akıllı telefonum yok. Hâlâ eski tarz tuşlu telefonlardan kullanıyorum. Şaşırıyorlar ve kocaman avukat adamsın neden almıyorsun diyorlar. Belki içlerinden bazısı cimri bile olduğumu düşünüp yüzüme söyleyemiyorlar. Yahu hangi almama sebebimi söyleyeyim?
Bi kere en başta bataryalarının ömürleri çok çok kısa. Her gün her dakka sürekli priz peşinde koşarken gerim gerim gerilirim ben. En az 3 gün gitmesi lazım. Ben önlemli adamım, işini kış tutan adamım. Aman bitti, ha bitecek, biter mi ki derken, bende kalp spazmı yaşata yaşata hık der gidiveririm bir gün. Evlerden ırak!
İkincisi; dokunmatik olayına bir türlü alışamadım. Elim tuş sertliği arıyor. Napayım sert seviyorsam. Elimde değil. Kayıp gidince tatmin olamıyorum :P
Bir üçüncüsü de; ben kaynaklı bir sebep. Kullanmayı beceremiyorum Teknolojiden fazla anlamıyorum Ancak işime yetecek kadarını kullanabiliyorum. Ha işime yarayacak olsa bir şekilde öğrenirim ama. Ne bileyim zor geliyor. Değişik değişik uygulamaları bilip kullanamadıktan sonra ha nokia 3310 olmuş ha yeni nesil akıllı telefon. Amacım sadece telefonla konuşmak ve mesajlaşmaksa yetip artıyor. Diğer özelliklerin kullanımı için de birinci maddeye atıf yapıyorum.
Milletteki bu iphone bilmem kaç s çıkmış aldın mı çılgınlığını da anlayamıyorum. Bizde bir şey alındığında o eskimeden atılmaz, yenisi alınmaz hatta maksimum fayda alınması için gerekirse tamir edilirdi. Tamam ben bu kadar üstüne gitmiyorum ama en azından eskimeden veya bi tarafı bitmeden/ölmeden de değiştirmiyorum. Tabi eşyalarımı hoş kullandığım için de çok uzun yıllar yepyeni gibiymişçesine kullanabiliyorum. Şu an kullandığım telefonumu üniversitede almıştım ki nerden baksan beş yıllık telefon ama görsen beş yıllık demezsin.
Nedir bu bitmek bilmez yeni şey alma manyaklığı. Adama bakıyorsun borç paçasından akıyor, doğru düzgün işi gücü yok, alacaklıları kapıya geliyor, cebinde 3bin liralık telefon. Neyine senin o telefon! Bu düşünceyi nasıl edindik, ne zaman beyinlerimize bu tüketim çılgınlığını yerleştirdiler anlamıyorum. Tamam ihtiyaçsa alınsın 3 değil 5 binlik hatta 10 binlik olanı alınsın. Ama gereksizse söndürün abem. İnsanı aldıkları değil verdikleri mutlu kılar diye bir söz var :) Alın verin ekonomiye can verin tamam ama bokunu çıkarmayın e mi? Hadi öptüm her münasip yerlerinizden hadi bakayım az ötede oynayın şimdi. Kafam şişti benim, yaşlı adamım ben. :P