19 Mart 2013 Salı

sor bakalım


   Adını unuttum. Yüzünü de... Bana ilk vurduğun darbeyi çoktan sildim. Geriye bir kaç kırık dökük hatıran kaldı.  Bir de giderkenki soğuk tavrın... Görüşürüz dediğini ve benim de görüşeceğimizi sandığımı... Allahım, ne budalalık! 

   Senden sonra köprünün altından çok sular aktı.
 Aşık değildim hem sana. Sevmemiştim de hiç. 
Bencilim ben, aşık olamıyorum. O filmlerdeki aşklar var ya,
yalan geliyor bana hep.
Dediğin gibi çocuktum. Bisikletten düştüğüm zaman da ağlardım, 
dizlerim kanardı. O zaman biraz içim kanadı ama geçti işte.
 Şimdi büyüdüm. İçim nasırlandı artık. Umursamıyorum hayatı. 
 Bir şarkıda dediği gibi:
"Büyüdük ve kirlendi dünya."
Boşver bunları! Koy çayı ocağa. 
İçelim, buhurunu çekelim. Ohhh misss!
Ha bi de, sor bakalım çay içtiği biri var mıymış.

6 yorum:

Aslısın dedi ki...

Bence aşık olmak bencilliğin ta kendisi. Yaşandığı anda o uçurucu hisleri yaşamaktan daha bencilce ne olabilir:)

ah bi deli olsam dedi ki...

hissedemedim aslıcım bu zamana dek bilemeyeceğim :)

Sakallar Falan dedi ki...

yanlış kişiye olmuşsan aşık olmak zayıflıktan öte bir şey değil. ki genellikle yanlış kişiye oluyorsun

ah bi deli olsam dedi ki...

haklısın kime aşık olacağını seçemezsin :(

Adsız dedi ki...

Yazdığınız post (şiir mi nesir mi) hangi türe giriyor bilmiyorum ama çok güzel olmuş. Yüreğinize emeğinize ellerinize sağlık.
Eğer aşk böyle şeyler yazdırıyorsa iyi ki var. :)

ah bi deli olsam dedi ki...

ne tür olduğunun ne önemi var ağzını yidiğim adsız :P bilemiyorum çoğunluğu acı çekmek özellikle de hemcinsinize karşı hissediyorsanız. ama içindeyken güzel herşey toz pembe