6 Ocak 2013 Pazar

illallah


  Burayı fazla kirletiyorum belki son zamanlarda.Belki de bundan üç beş yıl sonra okuduğumda neler düşünmüşüm, ne kadar ergence duygularım varmış, diye düşüneceğim.  

  Gay olmak zor iş. Hele ki bedenden ziyade kalbe önem veriyorsanız daha da zor. Bu kadar beden kirliliği olan bir ortamda temiz kalmak ne mümkün. Elbette benim de yanlışlarım, hatalarım olsa da bedenimi mümkün olduğunca hor kullanmamaya çalıştım ve Tanrı bir gün gelir de: "Nerede kullandın sana verdiğim emaneti?" derse diye hep düşündüm. Hep seveceğim ve sevileceğim, duygusal paylaşımda bulunabileceğim bir kişi aradım. Sadece bunu aradım, durmadan aradım. Beklentilerimi az tuttum.  Hep bir umut devam ettim, biliyordum aramadan bulunamayacağını, bulanlarınsa hep arayanlar olmadığını. 

  Ama artık gücümü kaybettim. Yenildim. Yenilgiyi kabul ediyorum. Ben gay doğasına uygun bir insan değilim. Ne beklenen "gay" potansiyeline sahibim ne de düzcinselim. Bir anlamda şu Almanya'ya giden gurbetçiler var ya, he işte tam onlar gibiyim; orda Türk, burda Alamancı. Yersiz, yurtsuz. 

  Ama artık o kadar çok bunaldım ve yoruldum ki  gay yaşantısından, sorunlu insanlarla uğraşmaktan. Kafa yapıma uygun olduğunu düşündüğüm insanlarla ya aramda mesafeler olmasından veya onların bana karşı artık klasikleşen ve beni beğenmedikleri-istemedikleri  ve bunu beni kırmamak için direkt söylemeyi tercih etmedikleri   "Sen iyi bir insansın, gerçekten seninle birlikte olmayı isterdim, ama biliyorsun işte durumları. Mesafeler var, seni kırmak istemiyorum." minvaldeki sözlerinden yoruldum. Onları aksine ikna etmeye çalışmaktan da... 

 Lisedeyken dönemimiz 90 kişiydi ve herkesi ismen, karakter olarak tanımasak da simaen tanıyorduk. Liseden bu yana hiç muhabbet etmediğimiz bir kız arkadaş vardı, sadece yüz olarak tanıdığım.  Geçenlerde facebook üzerinden muhabbete başladık kendisi ile; gıda mühendisi olduğu için yeni bir fabrikadan ayrıldığını, henüz iş bulamadığını,  benim de boş olmam dolayısı ile isterse bir çay içebileceğimizi filan konuştuk. Sonrasında sohbetimiz koyulaştı, çok kafa bir kız'dı. Sohbet, muhabbet koyulaştı. Müzik zevkimiz yüzde doksan dokuz oranında uyuyordu, diğer zevklerimiz de oldukça yakındı. Kafa, aile, sosyal yapılarımız inanılmaz yakın. Onun bana karşı yoğun bir ilgisi var, farkındayım. Bu zamana dek umursamadım, görmezden geldim. Ama bi şekilde artık bu oyuna son vermek istiyorum.Ve bu durumu sanırım değerlendireceğim. Daha fazla ilişkiye dair aklımda soru(n)lar kalmasını istemiyorum yoksa başka bir şeylere odaklanamıyorum. 

  Bunları söylediğim için takip eden bir çok gay arkadaşım tepki gösterebilir. Diyebilirler ki: "Hem onun yaşantısına hem kendi yaşantına yazık edeceksin." Ona sadık olduğum ve saygımızı yitirmediğimiz müddetçe sıkıntı olacağını sanmıyorum. Kendi açımdan ise şu an içinde bulunduğum ve gelecekte bulunacağım durumu şimdiden görebiliyorum. Pek iç açıcı bir görüntüsü olduğunu düşünmüyorum. Bok gibi bir yaşantım olduğunun farkındayım. Daha ne kadar dibe batabilirim ki, en dibi görmüşken. Bir erkeğe olduğu gibi ona karşı hisler besleyeceğimi sanmıyorum ama en azından belki bir kardeş gibi, belki en yakın bir arkadaş gibi, hayat arkadaşı gibi görebilirim. Aile adamına uygun bir yapım var zaten. 

  Günün birinde olur da yaşlanırsam ve evlenmemiş, gay ortamında kalmış olursam hala yalnız olmaktan çok korkuyorum. Yalnız ölmekten ödüm bokuma karışıyor. Zaten duygusal olan yapım yaşlandığımda daha da duygusallaşacağı için çok pişman olacağımı öngörüyorum. Yaş geldi nerdeyse otuza merdiven dayadı. Kaç senedir doğru kişiyi araya araya bir arpa boyu yol gidemedim. Hala aynı yerde mehteran adımları... Gidemedim işte! 

  Ve evet ben de pes ettim, havlu atıyorum. BIKTIM, YORULDUM gay olmaktan! 

15 yorum:

Bir Gay dedi ki...

Çok zor bir yol ayrımında olduğunu düşünüyorum..
Vereceğin karar seni çok mutlu da edebilir, çok da üzüp yıpratabilir..

Ama kim ne söylerse söylesin, bence yüreğinin götürdüğü yere gitmelisin..

Bu kararı almadan önce kendini mutlaka çok iyi dinlemelisin..
Eğer bir süre sonra zaaflarına, duygularına yenik düşebileceğini düşünüyorsan hiç deneme, kimsenin günahına girip kendi hayatını da karartma..
Ancak, ben kendimi tanıyorum, ömrümün sonuna kadar bir kişiye sadık kalabilirim, şehvet denen bir zaaf benim kararlarımı ve davranışlarımı etkileyemez diyebiliyorsan mutlaka denemelisin..
En azından yıllar sonra, 'keşke..' diye başlayan bir cümle kurmamak için deneyebilirsin.
Hiç olmazsa, 'denedim ama olmadı' deme şansın da var..



Sana cesaret mi verir, yoksa daha çok kafanı mı karıştırır bilmiyorum ama aşaıdaki yazıyı okumanı tavsiye ediyorum..
TIKLA

Adsız dedi ki...

iyi ki bol bol yazmaya başladın, zira ben okumaktan zevk alıyorum kaytan'ım. :*

çoğumuzun zaman zaman içine düştüğü yoz geyler ve yozlaşmış hayatlarına sıkışıp kalmışlık hissi seni de sarmış. küçük yerlerde büyüyüp, samimi insan ilişkileriyle yetişmiş bizler için bu rahatlık (?!) fazla geliyo evet. ama bunun gibi sadece senin hayatını etkilemeyecek bi karar için bol bol düşünmeni ve kararından emin olmanı tavsiye ederim naçizane.

hem seni beğenmeyenler kendi tiplerine baksınlar höh. kimse sevmese gel ben severim seni, üzülme. :* *sana ne saman ye daa doymassan beni ye ööö deyip dil çıkararak uzaklaşır*

Unknown dedi ki...

Gey olmaktan bıktım demişsin ya o kısım çok hoşuma gitti.. Düşündüm bir an gey olmak sana ne gibi negatif etkiler getirdi acaba diye?

Yani gey olmasaydın şimdiye evlenmiş çoluk çocuğa karışmış iyi bir aile babası mı olacaktın sanki..

Askere gitmedin, atandığın iş hala ortada yok, tüm bu durumlarda senin evlenmen doğru karşılanır mıydı ki?

Sonuç itibariyle sen gey olduğun için mi kaybediyorsun? Sorunların sıkıntıların sebebi bu mu?

Tüm bu soruları sorarken sanma seni yargılıyorum, ben kendim senin bu düşüncelerini yıllarca taşıdım, bir kıza bağladım tüm umudumu ona bağladım ve yıllarca hem onu hem de kendimi üzdüm.. Her gün sen gey misin sorusu ile bakan gözlerle aynı yatakta uyanmak, her akşam sevişmek ama sen erkeklerden daha çok hoşlanıyorsun bunu hissediyorum cümlesiyle karşılaşmak, sürekli gerçeğini inkar etmek..

en sonunda dedim ki böyle kalabalık yaşayacağıma yalnız öleyim daha iyi.. yalan söylemek bana çok koyuyordu arkadaşım, sen nasıl idare edersin bilemem!!

karakedi dedi ki...

:/

bu hayat senin; başkalarının sana biçtiği hayatımı yaşamak istiyorsun yoksa doğru veya yanlışlarıyla kendi hayatınımı yaşamak istiyorsun?

dostum eğer ki bi trafik kazasında ölmüyorsan ya da toplu katliama uğramazsan her insanoğlu yalnız ölür :/ önemli olan o ruhun bu dünyada neler yaşadığı.

benimkiler şu sıralar kız arkadaş muhabbetlerini arttırmaya başladılar... yavaş yavaş patlama noktasına doğru gidiyorum; böyle üzerime gelmeye devam ederlerse ama kim olduğumu unutarak yalan bir hayatı da hiç yaşayamam, varsın olsun yalnız öleyim.

Dumbledore1990 dedi ki...

O kadar içim acıyarak okudum ki yazını, resmen sıkıntını hissettim. Çok zor bir dönem geçiriyorsun, anlayabiliyorum. Herkes adına konuşmak haddime değil ama şahsi görüşüm benim de senin gibi çok yorulduğum zamanlar oluyor. Sen karşı cinsi düşünürken ben her şeyi geride bırakıp gitmeyi düşünüyorum. Ama hayat o kadar güzellikle dolu ki... Ne zaman neyin geleceğini bilemeyiz.
Seni eleştirmek hiçbirimizin haddine değil, Kaytan Bıyıklım. Sonuçta bu senin hayatın. Seni neyin daha mutlu edeceğini iyi düşün. Burada kimse üzülmeni istemez. Umarım bu zor zamanları atlatıp kendini daha iyi hissedersin. Can-ı gönülden sevgiler :)

ah bi deli olsam dedi ki...

@bir gay: haklısın tam bir karar vermekte zorlanıyorum hep bi kafa karışıklığı devam ediyor ama bu şekilde devam ederse sanırım bu kararım ağırlık kazanacak. umarım kazanmaz. ama elden gelmiyor bişey herşey kişinin kendi elinde olmuyor isterdim ki ortamı değiştirebileyim ama değişmiyorsa kendimi değiştirmek zorunda kalacağım. bloga baktım epey bana dair şey buldum teşekkürler :)

@evovlanı:öyle ekstara bi durum yok evovlanıcığım tipimde ya gayet sıradan. ama haklısın uzun uzun düşünmek lazım ama yoruldum yani çok yordular beni :(

@kaan: gay olmanın eksileri bana bişey getirmedi.bana diğer insanlar eksiler getirdi ve onlar birikti birikti taştı.
eğer isteseydim bu söylediklerin olmasa da evlenebilirdim ailem karşı değil bu konuda.ve zaten işim var o zaman bi işte devam ederdim buna güvenmezdim sade.
ama herkes yalnız ölmeye katlanamıyor işte. maalesef :(

@karakedi:bunları söylerken kimse bana git şununla evlen demiyor karakedicim. bunlar sadece benim duygularım ve ben çok yorulduğum için böyle şeyler düşünüyorum :(
tabi ki fiziksel olarak yalnız ölürsün. benim demek istediğim o değil. ölürken yanında birinin var olması yaşlandığında elinden bir tutanın olması. evde tek başına pislik içinde ölmeyi kastediyorum :( sevdiğim insanlar olmaksızın kuru bir havada :(
bu bir tercih meselesidir nasıl baktığındır. ben sadec yorulduğumu söylüyorum ve gayler maalesef olaya dar bakıyorlar :(

@yayık ayranı:teşekkür ederim yayıkcım sanırım bu iyi hissettirdi biraz :) Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler demişler bakıp göreceğiz :/

Gay Panda dedi ki...

yavrum bi yazdım. sonra baktım elleh dedim mail olarak göndereyim istedim.

umayin dedi ki...

üzüldüm sevdiğim bir adamın kendine bu kadar kötü davranmasına çok ama çok üzüldüm.
Kaan o kadar güzel ifade etmişki üstüne bişey yazmak gelmedi içimden.
Sana bişey sormak istiyorum hiç karşı tarafı düşündün mü ?
Ve sunu da yazabilirim olur da evlendin ve çocukların oldu nasıl düşünecek ailen..
Şu sebeple söylüyorum kendini gizlemeye çalışan biseksüel oldugunu düşünen (bence gay) bir babam var, ona yıllardır içten içe kızan ve suçlayan bir annem , öğrendiğimde ki çok çok az insan biliyor aile içinden ben bile kızdım aslında kendine bunu eden yaptın baba diye...
bu günü değil ileriyi düşün derim gün gelipte artık kadınlara dokunamayacak duruma gelirsen ne olucak ne söyleyeceksin eşine....

showergel dedi ki...

Kaytan Bıyıklım,
Gel kollarıma alayım seni, sıkı sıkı sarayımda kurtul bu rul halinden.
Döşündeki kıllara kurban olduğum, sen sanır mısın hayat hepimize güzel. Elbet inişler olacak çıkışlar olacak. Ama Gayliği bırakıyorum demek ile olmaz. Keşke bırakabilsek peşin sıra gelirim. Ama onu bırakınca hayat tozpembe olmayacak. Yalan bir ilişkliyi toplum baskısı ile sürdürmek zorunda kalacaksın. Olay gay olup olmamak değil doğru insanı bulamamak. He doğru insan var mı ? Onu bende bilmiyorum. Prensi bulmak için bir sürü kurbağa öpmeye mahkumuz.
O yalnızlık durumu yıllardır yakıyor canımı. Bu arkadaşının bu yaşta huzurevi fobisine kapıldı. Tv'de izlediğim çöpevlerdeki insanlar gibi mi olacağım diye düşünüyorum. Yolda zor yürüyen, pejmürde yaşlı birini görünce kötü oluyorum, ya bende öyle olursam diye. Eee o kız ile birşeyler yapınca bunlar olmayacak mı ? Ben bu durumdan kurtulmak için iyi dostlar aramaya başladım artık. Hazinem onlar olacak. Gün gelecek onlar ışığım olacak, nefesim olacak. Bak üzdün beni, derdime dert kattın, aklımdan uzak tuttuğum şeyleri getirdin.
Yapma Kaytan Bıyıklım. Cidden yapma, çok çok iyi düşün. Mutlaka bir çözüm yolu bulacaksın. Beni bilirsin atasözlerini unutma gibi bir huyum vardır. Bir söz var dibe batmadan çıkamazsın... Sanki sen o dibe yaklaştın az daha sabret, ışık çok yakında.

Valecto dedi ki...

Yargıla(n)mak kimsenin haddine değil. Radikal kararlar almadan önce, bir kez daha düşün. Hiç bir sorunun kaynağı parmakla gösterilecek kadar basit değil.

İlk yorumda ki yazının sonunda ki cümle çok hoşuma gitti.

"Söylenecek çok şey vardı ama ben sustum…"

Evet, artık bende sustum..

One Girl Two Boy dedi ki...

Canım benim bunları hetero olan bir bayan olarak yazıyorum üstüne üstlük 2 tane cok yakın gay arkadaşı olan . Suan yaşadığın durum hiç bir zaman düzenli bir hayatın olmicagini düşünmek anlıyorum komik gelebilir ama ben de kendim için öyle düşünüyorum nedendir bilmem ... Escinsel arkadaslarimdan biri yıllarca bir kızla çıktı üstelik asık oldugunu söyledi ama biliyorum ki o kız hayatindayken onu erkeklerle aldatti ona göre aldatma degildi bu. O yüzden ici rahatti simdi düşünüyorum gercekten hangisi doğru bilmiyorum ama bildigim bir gercek var ki kendine acı çektirecek herseyden uzaklaşmaya çalış ve lütfen bir kız olarak rica ediyorum emin olmadan sakın kızın aklını karıştırma çünkü o kızın senin ruhsal durumundan dahi haberi yok ve bilimmezlikle uğraşmak ne demek bu aralar cok iyi anladım ...

Adsız dedi ki...

Şu yaptığını yargılamak bana değil; kimseye düşmez. Çünkü çeken bilir.

Hep dedim sana, yine diyorum:

Hele bir dur soluklan. Hele bir hayatını düzene sok, hele bir ekmeğini kazan, kendi hayatını kur. Hele bir iki saniyecik bekle be yavrum. Bir süredir ruh halinin verdiği baskılar hep sana bunu yaptıran. Yalnızlaştıkça daha da duygusala bağlıyorsun durumu. Sen hayatını düzene sokmadığın sürece, karşındakine duygularını tam olarak aktaramayacaksın. Hep yarım kalacak. İlişkiler böyle gitmez. "düzcinsel" dediğin ilişki de gitmez. Sen de ben gibi hafif eski kafalısın, biliyorum; ama devir öyle olmamayı gerektiriyor. Şartlar uygun olunca, istediğin kadar eski kafalı olabilirsin.

En azından ben öyle olacağına inanıyorum, senin ve kendim için.

Öperim,

Ankara'nın bir ucundan sevgilerle. :P

:))

Bir Gay dedi ki...

Bugün yazdıklarını yeniden okurken farkettim, Bu paylaşımının üzerinden ve benim ilk yorumu yazmamın üzerinden dolu dolu bir hafta geçmiş..
Bir şeyi merak ediyorum, bu düşünceler aklından geçip yazıya döküldükten sonra, bugüne kadar geçen bu bir hafta içinde, en az bir kere gay içerikli pornografik ya da erotik bir film izledin mi?
İnternette ya da bir dergide çıplak bir erkek fotoğrafı ilgini/dikkatini çekti mi?
Herhangi bir yerde, -yolda yürürken bile olabilir- gördüğün bir erkeğe farkında olmadan bile olsa, dönüp yeniden baktın, ya da uzunca bir süre gözlerini alamadan baktın mı?

Eğer bu sorularımdan en az birine 'evet' diye cevap verdiysen, hiç kendimizi kandırmayalım, dönüşü olmayan bir yoldasın ;)

İlk yazdığım yorumla çeliştiğimi düşünebilirsin..
Ama önce hiç bir yönlendirme yapmadan doğru seçimi yapman için tarafsız olmaya çalıştım..
Aslında bugün bunları yazarken de amacım kafanı karıştırmak değil, sorularının doğru cevaplarını bulmaya çalışmak..

O yüzden bugün sana biraz kendimden bahsetmek istedim..
Ben eşcinselliğimi çok geç kabullendim..
Ne ailem, ne arkadaşlarım, ne de iş ortamımdaki sosyal çevrem bu durumu kaldırabilecek insanlar değiller..
Bu yüzden kendime itiraf etmem bile oldukça uzun zamanımı aldı..
İlk zamanlar sadece sanal ortamlarda bulundum. İki sene sonra cesaret edip de birisiyle yüzyüze görüşebildim..
Sonrası çorap söküğü gibi geldi..
Boş yere kurulan hayaller, aldatılmalar, yanlış kişilere güvenmeler, asla gerçekleşmeyecek gelecek planları, sayısız deneme yanılmalar..
Tam senin gibi düşündüğüm, 'bu işin sonu yok, benim gibi düşünen, benimle aynı şeyleri hisseden birini bulmam imkansız, zaten samimiyetsiz, cinsellikten başka herşeyin önemini yitirdiği bu ortamların artık tamamen çivisi çıkmış' diye düşündüğüm bir dönemde, hiç ummadığım bir yerde, hiç ummadığım birisi çıktı karşıma..
Ve neredeyse 5 yıldır, iki kişilik dünyamızda, gaylife'dan uzak, çok mutlu bir birliktelik yaşıyoruz..
Tüm arkadaşlarımızın ve akrabalarımızın gözünde birbirlerine hep destek olan ve çok iyi anlaşan iki dost olarak biliniyoruz.
Geleceğe dair ortak planlarımız var ve bunun için ortak yatırımlar yapıyoruz..
Ve inanıyorum ki, son nefesimde yanımda O olacak, son nefesinde yanında ben olacağım..

Bütün bunları anlatmamın sebebi, eşcinsel olmanın günübirlik geçici ilişkiler yaşamak olmadığını bir kez daha hatırlatabilmek içindi..
Senin de düzenli bir hayatın ve güvendiğin bir hayat arkadaşın olabilir..
Bunun için umudunu kesmeden, doğru insanı araman gerekir..
Kader o insanı ne zaman, nerede, hangi koşullarda karşına çıkarır bilinmez..

Bildiğim tek şey var, bir yerlerde senin gibi düşünen, seninle aynı şeyleri hisseden ve aynı eksikliği yaşayan birileri var..
Yeter ki sen umudunu yitirme..
Ve ileride pişman olmana sebep olacak, hayatını da daha da karmaşık bir hale getirecek kararlar alma..

Unknown dedi ki...

Bir Gayciğime "alkış alkış alkış"...

huzur dedi ki...

Değerli arkadaşım diye başlamak istiyorum, ki bendeki yerin budur. Yaşadıklarını(özel hayatında) yaşamamış bir insan olarak seni anlayabilmem çok zor; ama bir tercihdaşın olarak hissettiklerinin farkındayım. Seni yargılamak ne bana ne de başkasına düşer, akıl vermek mı: ASLA!

Bir replik vardır çok sevdiğim: Neyin doğru olduğunu düşünüyorsan doğrusu odur diye..

Kararın ne olursa olsun saygı duyup yanında olacağımı bil yeter. Sadece ''alo'' demene bakar...

Yeni düzeninin saf-i mutluluk ve hayırlı insanı karşına çıkartması dileğiyle...

Hoşça bak zatına DEĞERLİ ve YÜREĞİ GÜZEL İNSAN...