22 Ocak 2014 Çarşamba

uyku



   Hani en olmadık yerlerde o uyku gelmesi var ya... "Nasıl tatlı bişisin sen yaaaaaa!" diye ağzına çarpa çarpa seven halayıklar gibi sevesim geliyor. Evet o uyku aynı zamanda en korkunç Çin işkencelerinden bile daha korkunç. Gözlerini kapatmamaya çalışırsın, etraftan sesleri duyarsın hatta anlaşılmaz sesler çıkararak tepki de verirsin ama nafile insanın içi uyur. Tam o esnada önüne yatak serseler, "Kalk, yat şuraya!" deyip üstünü örtseler tüm uykun anında çama çıkar.

   Bir de uzun yolculukta, otobüste giderken kendinden geçercesine uyumalara ne demeli? Cam kenarındaysan sıkıntı yok düşen kafan cama tok ettiği anda sarsılır ve kendine gelir hiç bir şey olmamış gibi etrafına bakar, seni gören biri var mı diye süzer, olmadığını görünce ağzının suyunu silerekten tekrar uyumaya devam edersin. Ta ki kafanın cama ikinci toklamasına kadar... Ama koridor kısmında isen durum daha içler acısı. Yanındaki adamın omzuna kafa koyarak, onun saatlerce seninle ilgili bir ev ile 3 çocuk hayali kurmasına neden olabilirsin. Çok vahim!

2 yorum:

Ogaybende dedi ki...

Ah o uyku yok mu o uyku dediğin gibi o an bir yatak bulsan anında uçup gider :)

ah bi deli olsam dedi ki...

sanırım şimdi daha da iyi anlıyorsun kıymetini :)