"...İşte burası tatlılık yuvası Bağdat şehridir. Kış kıyametin sertliğini hiç tanımayan, gül ağaçlarının gölgesinde, çiçekler arasında şırıldayarak akan sularının sesleri ve baharın ılıklığı içinde yaşayan mutlu bir kenttir burası!..." *
Tam zamanı bilinmese de yaklaşık 9-10. yüzyıl ve sonrasında olayların geçtiği ve büyük bir barışın hüküm sürdüğü Ortadoğu...(Genelde Bağdat, Basra ve Kahire) İnsanların refah içinde bir hayat sürdüğü, felsefe, matematik, geometri gibi bilimlerin alıp başını yürüdüğü, kimsenin haksızlığa uğramadığı, boynuzlu koyundan boynuzsuz koyunun hakkının alındığı bir dönemden... Kısaca insana insanca değer verilen, artık sadece masallarda kalan bir coğrafyadan...
Şimdilerde şırıldayarak akan derelerin yerine bomba sesleri, gül ağaçlarının gölgesi yerine duman gölgesi hakim. Umulur ki çocukların ölmediği, petrol, doğalgaz vs gibi şeyler için kanın dökülmediği bi dünya en kısa zamanda varlığını bulur.
*Yapı Kredi Yayınları
Binbir Gece Masalları 20. baskı Cilt 1/1-422.syf
6 yorum:
Zannımca kimse savaşon taraftarı değildir ama şu işe bakın ki kimse kıçını kaldırıp barış adına bir halt etmiyor ama onları suçlamıyorum ben insanlıktan umudumu kestim :-(
barış için etkili olacak kişi/ler bu adımı atmıyor çünkü onların çıkarlarına bu daha uygun geliyor sevgili liseli gay. daha uzunca ir süre de bu durum değişmeyecek ne acı :S
İnsanlığı rehin bıraktık biz doğarken... Yeryüzüne uğramamış bir duygudan medet umuyoruz maalesef...
@huzur: huzur vardı bu coğrafyada da ne olduysa kaçıp gitti şimdi ise sadece adı ve duaları kaldı umarım gene gelir
Amerikan Rüyası ile gözlerinde güller açan ve iyi ya da kötü liderlerine terlikle saldıranlar ! aslında onların gözünde zerre kadar değerli olmadıklarını anlamışlardır anlamasına da iş işte geçti.
Ha eskiden daha mı değerlilerdi hayır ama iyi ya da kötü başlarını soktukları evleri vardı
@OGBD:En azından kötünün iyisi idi belki ama en azından hergün ölümler yoktu.
Yorum Gönder