2 Kasım 2014 Pazar

ahh kadınlar

     Kadın bloggerların gazabından Allah'a sığınırım, diyerekten duamı yapayım da şu da bir kenarda dursun, ne olur ne olmaz. Belki de bu yazıdan sonrasında hücumu uğrayacağım, sokaklarda çantalarıyla başıma geçecek, panter Emel edalarıyla rezilliğin bini bi para hale geleceğim. 

   Ama çok fenasınız sevgili kadınlar, çok. Çok zarifsiniz, çok güzelsiniz, siz olmasanız dünya resmen taşşşak kokardı(Erkeklerden hoşlanıyor olduğum halde kadınlar olmasaydı dünyanın çekilmez bir yer olacağını düşünüyorum.), dünyaya estetik bakışı siz getirdiniz, tamam da, neden yani dedikoduyu, söylenileni farklı algılama olgusunu size eşantiyon olarak eklemişler ki? Bırakın şimdi erkekler de en az kadınlar kadar dedikodu yapıyor muhabbetini. Evet yapıyorlar haklısınız ama onlar en azından yüzüne de söylüyorlar, hadi söylemediler diyelim. Sevdikleri, yakınları hakkında yapmıyorlar. Artı, erkeğin beyni düz mantıktır, ne söylüyorsa onu kastediyordur.

   İşyerinden oda arkadaşım İ Hanım'ın kayınvalidesigil gelmişler. Zaten teee elin Konya'sında oturuyorlar. Senede bir sefer ya geliyorlar ya gelmiyorlar. Geldiklerinde de bir hafta kalıyorlar en fazla.  İ Hanım gittiklerinin ertesinde işyerinde: "Çok şükür gittiler." dedi. Odadaki herkes garipsedi tabi bu durumu. "Neden öyle diyorsun? Zaten yılda bir geliyorlar?" diye sordular. Ik ık ık, bık bık bık... Neymiş zaten çalışıyormuş, iş yoruyormuş, bi de eve gidince zor oluyormuş.(Kayınvalide gelin çalışıyor diye zaten yemeği yapıyor, çocuklarla ilgileniyor.) Te allam. Sürekli olsa tamam diyeceğim ama yani bence tavşan derisi olsa katlanır bu durumda. 

   Tek bu olay da değil üstelik. Sen bişey söylersin tutar senin hiç söylemediğin, hatta aklının ucundan bile geçirmediğin bişey gibi algılarlar. Misal geçenlerde birisi saçlarını kestirmişti. Eski fotoğraflarına bakarken saçlarının uzun olduğu bir fotoğrafını gördü. O zaman daha güzel mi neymiş, şu an nasıl olmuşmuş, bana soruyor. Ben de dedim ki: "D Hanımcığım! Benim şahsi kanaatim kadına uzun saç gider, ben severim , güzel durur. Ha, şu anki hali kötü mü diye sorarsanız, hayır değil. Ama uzun saçı tercih ederim kadında." Oğlu da aynı şeyi söylemiş. Sanırım genel olarak erkekler kadında uzun saçı seviyor, dedim. Sonra odadaki diğer bayan arkadaş: "Ama bu hali de gayet güzel!" diye bana bir bakış attı. Sanki ben kötü bişey demişim de beni uyarır gibi bir bakışla... Söylesen bi dert, söylemesen... Üstelik söylediğimde de kötü hiçbir taraf olmadığını düşünüyorum. Hem düşüncelerimizi merak edip soruyorlar, hem de elli tane anlam çıkartıp garip bakışlar altında eziyorlar. Benzer başka olayları diğer kadın avukat arkadaşlarda da görünce, dedim ki iyi yaptığını zannediyorsun, ama kadınlar nasıl anlıyor.

   Yok anacım herkes yerinde sağolsun da kadın milletinin bu sevimsiz huyu, dedikoduculuğu, yanlış anlama algılayışı benden uzak olsun. Üstelik işyerimdekiler en iyileri. İnsan düşünmeden edemiyor; en iyileri böyleyse... Neyse ki beni seviyorlar, bi şeytan tüyü var bende. 

2 yorum:

Unknown dedi ki...

kadınlarda bazı sınırlar var dikkat etmek gerekir. ya çok samimi olacaksın, içli dışlı işte o zaman her şeyi bildiğin gibi söylersin, hiç sorun olmaz. Kaş göz dolaşmaz. Ama bunuda ikili konuşmalarda yapabilirsin, çevrede başka kadın varsa asla yapılmamalı. Ne kadar samimi görünürlerse görünsünler onlar Doğal rakip çünkü ;)

Bir de çok samimi değilsen eğer, uzaktan uzağa bir muhabbette bu tür olaylara hiç girmeyeceksin. Genel geçer sohbetini edip susacaksın. Ben bu iki kuralı o kadar iyi kullanırım ki şimdiye kadar hiç anlaşamadığım, sıkıntı çektiğim kadın olmamıştır.

Tavsiye ederim..

ah bi deli olsam dedi ki...

ya dedim ya bende de bi şeytan tüyü var bu konuda seviyorlar beni ama nedense bu huyları beni çok yoruyor sıkılıyorum