29 Kasım 2014 Cumartesi

bi yakışıklı gördüm sanki

   Üniversitedeyken yurtta kaldığım dönemlerde yurtta çok hoş bir çocuk vardı ama çocuk yakışıklılığının en tempra haliyle nerdeyse kimseyi sallamaz tüm coolluğuyla süzülüp geçer giderdi. Benim ders çalışma masam kapının girişinde olduğundan kimse anlamadan, çaktırmadan göz süzerdim. Öyle pek bi boy pos yoktu ama iyiydi yani çocuk. Sonra bir gün bi anket gibi bişey yapacak olmuş, ödev mi ne vermişler. Bizim odaya da girdi, sorular sordu, cevap verdik, gayet de sıcakkanlı konuşkan bir tipe benziyordu. Bir nebze umutlanmıştım iyi bi adam galiba diye ama sanırım hepsi çıkar içinmiş. O sempatik konuşan adam bir daha karşılaştığımızda yüzümüze bakmadı, gördüğünde bile görmemezlikten geldi, sümüğünü bile atmadı kısaca.

   Neyse aradan yıllar geçti ben eve çıktım çocukla olmayan bağım da koptu. Bu süreçte ne bok olduğumu kabullendim ve her kezban gayin geçtiği yollardan geçtim. Romeo'nun yolları taştan... Ah sen çıkardın beni baştan... Bir gün bu çocukla tesadüfen Romeoda denk geldim. Allahım nasıl şok nasıl şok! Mesaj attım tabi seni tanıyorum diye. Onun çok da umurunda değildi. Resim istedi gönderdim. Herhangi bir beklentim yoktu. Ama o gene tüm siklememezliği ile beni siklememişti.
Olsundu. Siklenmesem de aynı bataklığın içinde o da mevcuttu. Benden çok öndeydi belki, ama netice itibariyle bataklıkta oluşumuz yeterliydi. Garip bir tatmin duymuştum. 

   Hayır deli değilim ben, DELİ DEĞİLİM!!!... 

Hiç yorum yok: