1 Ocak 2013 Salı

karma sana lanet girsin.2012 sana da

         Not:Az biraz küfür içermektedir. Şiddete meyyalim vallahi dertten.

  Öyle yılbaşı müdavimi olan bir insan değilim. "Taksim'e gidelim fordçuların önüne atlayalım oramızı buramızı elletelim, efendime söylim bara gidelim sabaha kadar içelim, ertesi gün her yer kusmuk içinde kalsın, sabah kimin yatağında uyandığımı bilmeyeyim." durumlarını sevmiyorum seveni de sevdiğimi söyleyemem. Yılbaşında özellikle Taksim'in o yürünmez kalabalığından nefret ediyorum ayrıca.  Kendi samimi arkadaş grubum içerisinde çekirdek çitleyip film izleyerek,  filmin on yüz bin yerinde durdurup saçma salak espiriler yapıp gülmek, tombala oynayıp sonuncu olmak aslında en büyük fantazilerimdendir, belirteyim. 

  Noel denilen o yaşlı emmiyi aslında Antalyalı tombiş amca olduğu için hoşlansam da bunu ticarileştirdikleri için sevesim gelmiyor. Ama madem geldik, geçmiş yılın bir durum değerlendirmesini yapalım ve yeni yıldan istediklerimizi de sıralayalım ki yeni yıl bize sokacağı pazarcı şemsiyesini seçebilsin. Malum hayat sürekli şu hayal kursa da ben de nasıl hayallerini g.tünde patlatsam diye dört gözle bakıyor kenafir. Gözü akasıca!

  Efenim 2012 hayatımın en güzel senesi demek isterdim. Amma velakin el attığım, maşallah dediğimin üç gün yaşadığı bütün nusibetler geldi beni buldu ve en verimsiz yıl olup akıp geçti. Hayır 2012'ye girerken cenabet değildim neden böyle oldu bilemiyorum, yani ille bu yıla böyle olmaması için cenabet mi gireyim bu mu ey Karma benden istediğin. İyi düşün iyi olsun'muş, yok öyle bişey. Yarısını memlekette geçirip ailevi-maddi sebeplerden dolayı kalanını İstanbul'da tamamladığım staj, işbu sebepten yaklaşık 2,5 ay uzadı. Tabi bu süreç içerisinde arkadaşımdan g.tüm kadar borç aldım ve hala işe başlayamadığım için bunları ödeyemedim.  Stajda aldığım paraysa çüküm kadar bile değildi. Sonrasında hayat hafif bir tebessüm eder gibi oldu. Memurluğa atandım derken meğerse atacağı kazığın sadece "Why so serious?" versiyonu imiş. Yıl biterken bunu görmüş olduk. 6 aydan 7 ye devrilmek üzere olan bu süreçte sabahtan akşama kadar yatmış olmamdan mütevellit o kadar sıkıldım ki artık yaşlıların neden yatmaktan sıkıldıklarını ve sırf bu yüzden hastaneye yatıp kendisi gibi olan insanları sevdiklerini anladım. Her yerlerim hareketsizlikten ağrımaya kemiklerim tutulmaya başladı. Param olmadığı için de evden adımımı dahi atamadım. 

  Gönül meselelerinde ise durum iç güveysinden halliceydi ki hayat yine seç en renklisini şemsiyelerin diyene kadar. İlk defa aldatılmanın o kokuşmuş iğrenç tadını duydum, sinirlerim gerildi bozuldu. Dayanamayıp bir ilişkiyi bitirdim. Ve tekrar yeşil bataklıklara geri döndüm. Amaçsızım şu an ama geri döndüğümde daha bok bir ortam buldum. Ajda nineden "Arada sırada aklıma geliyor." şarkısı eşliğinde eski kırıklarımı düşündüm. Bir tanesinin facebooktan fotoğraflarını gördüm. Çok mutluydu mına koyim. Niye bu kadar mutluydu ki? böyle olmamalı benden ayrıldığı için kötü olmalıydı belki. İstanbul'a ilk geldiğimde yine iletişime geçtim ama o s.klemez tavrından bişey kaybetmemiş olduğunu görünce iyi ki ayrılmışım lan oldum. Ama şimdi yine düşünüyorum da çok hoş çocuktu lan. Diğer tanıştığım insanlarla tekrar iletişime geçtim ama onlardan da ister gibi yapıp binbir bahane ile el ayak çekenlerine ne desem bilemedim, yine suratım kerhane karılarının münasip yerlerine döndü :/  

  Yeni yıldan istediğime gelince bak olum yeni yıl yukardaki gibi bir sevgili istiyorum aynı pozisyonda göbeğimden istediğini yiyebilir, hatta sadece tabaktakileri yemesin.Adam ol azıcık. En sadığından, en yakışıklısından, en insanından, en uyumlu olanından(çok mu oldu). Sonra bir an önce işe başlamak istiyorum ki para, araba, mal, mülk sahibi olabileyim. Klas giyinip, klas hareket edebileyim. Avukat adamım; şu ezikliğimden kurtulabileyim. "Binicem üstüne vurucam kırb..." öhöm... 

  Bu sene aldığım kitaplar da beni okumaktan soğuttukları için 2012 ye bir lanet daha girsin. Mümkünse yeni yıl kitap seçimi konusunda bir sahafa güvenilmeyecek bir yıl olsun. Kendim seçerim ben kitabımı müdür. Anlamıyorlar kitap zevkimden. Orhan Kemal'in Sokaklardan bir kız nedir yahu, Yeşil Çam tadında? Hala okunmayı bekleyen Kemal Tahir'in Karılar Koğuşu duruyor. Elim varmıyor onu elime almaya. Vadideki Zambak ise öl öl bayıl sonra diril kus oldu, yani fenalıklar geçirdim ve yarıda bırakmak zorunda kaldım. Sebahattin Ali candır. Bir Reşat Nuri elleri öpülesidir anacım. Ben anlamam. 

  Yeni yıldan bir diğer isteğimse 8 yıllık bilgisayarımın artık mümkünse selasını duymak. Çünkü öleli çok oldu ama parasızlıktan mirası ortada kaldı. O yüzden sevgili bloggerlar blogunuzu zor okuyabiliyorum yorum yazmaya kalkarsam beş saatim gidecek. Açmıyor anacım sayfaları açmıyor. Darılmayın gücenmeyin. Hele canım Bigay sen hiç darılma zor okuyorum o müzik zımbırtısından dolayı. 

Neyse gençler laf uzar, kesmek gerektir vesselam. Umut fakirin ekmeği. Biz dileğimizi söyleyelim de bize şemsiye sokan Karma utansın :P 
Sağlıcakla kalın.

4 yorum:

One Girl Two Boy dedi ki...

O karmaya benim de bir kaç lafım ver bebegim ama Allah'tan terbiyeli bir kızım :) bu arada Alsancak dun igrencti bunca yıl neden ev partisi yaptığımı bir kez daha anladım :) ev candir öpüyorum bu sene senin senen bak one girl dediydi dersin :)

BeSexual dedi ki...

bu bilgisayar hayali benim de var. durup durup kapanıyor yavrucak. çok üzülüyorum haline bilgisayarımın :D

karakedi dedi ki...

aaa!!! karmaya laf yok... eninde sonunda çıkıyor ^^. fotoğraftaki oğlanlardan birisinin piyangodan çıkma ihtimali nedir?

ah bi deli olsam dedi ki...

@OGTB: öpülesi ağzından bal damlıyor kuzum senin :) hadi bakalım inşallah sana da güzel gelir bu yıl :)

@besexual: ben üzülme kısmını geçeli çok oldu ya hastalığın cinnet safhasına geldim ben. korkuyorum bi cinnet anında yere çarpacağım hurdacılar da almayacak ondan sonra :P

@Karakedi: valla kedicim bilemem karma da adam olsun yani :) valla çıkarsa bana çıksın gerisine karışmam ben :P