2 Aralık 2012 Pazar
sızı
Sızlamak sözcüğünü ayrı bir seviyorum. mazoşist olabilirim belki de, bilemiyorum. İçerisinde sızlamak geçen her cümle daha bir samimiyet kazanıyor gözümde. Acımak sözcüğü de benzer bir etki yapıyor, bir farkla ki; ilkinde, kendimizin hissettiği bir durum varken ikincisinde, karşımızdaki insan için benzer duygular sezinleriz. İnsanın kendi içi de acıyabilir ama adı sanırım o zaman sızlamak oluyor işte. İnsanoğlunun içinde bir yerlerde bir tel var, hayat teli; belki de hüzün teli de ona bir tüy dokunsa çınlayıverecek, titreyiverecek gibi hissediyorum. Tüm tüylerim dikleşiveriyor duyduğum anda. İncesaz' ın "İç acısı" parçasının adını duyduğumda garip hissetmiştim. Tabi parçanın kendisini dinleyince içimin acıması, sızlaması kaçınılmaz olmuştu. Çok mu rikkatli bir insanım yoksa önceden öyleydim de sonradan yitirdiğim şeylere karşı mı böyle bir hassasiyet edindim farkında değilim. Belki de her ikisi de...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
bence her ikisi de. çünkü insan kendisine de acıyabilir. iç içe şeylerdir sızlamakla acımak, hatta empatik duygulardır da denilebilir.
hassasiyet duygusu hep vardır da zamanla dediğin olaylardan sonra farkına varırız.
@fatih amorf: evet aslında oldukça içiçeler her ikiside acıyı anlatmak adına türkçenin ince ve zarif sözcüklerinden bence.
yazını okuyunca ve sızlamak kelimesini gördükçe içimde bir yer sızladı ve ağlamak üzereyim. galiba çok doluyum ben, seviyorum seni
acının etkisiyle sızının etkisi aynı değildir, tıpkı benim bolca kullandığım pek kelimesiyle çok kelimesinin farklı olması gibi...
sızı kelimesini daha çok kullanma kararı aldım şimdi, aynen pek kelimesi gibi ;)
@Aslısın:bazen herşey üstüste gelir ve için sızlar o zaman bırakıvermek gerekir gözünden akanları. ama kıyamam sana ben aslı yine de. özlettin kendini.sen de sevilmektesin.
@bigay:haklısın o iki kelime de farklıdır aslında. ama günlük dilde "pek" de dikkate almıyoruz:)
Yorum Gönder